İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) 11 ili ve İskenderun ilçemizi doğrudan etkileyen asrın felaketi 6 Şubat Depreminde hayatını kaybedenlerin anısına hatıra anıtı inşa etti.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) 11 ili ve İskenderun ilçemizi doğrudan etkileyen asrın felaketi 6 Şubat Depreminde hayatını kaybedenlerin anısına hatıra anıtı inşa etti. Son yüzyılın en büyük depremlerinden birinin yaşandığı ve binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği 6 Şubat 2023 Depreminde İskenderun Teknik Üniversitesi Ailesinden 49 can hayatını kaybetmişti. Daima hatırlayıp yaşatacağımız deprem şehitlerimiz adına İSTE Merkez Kampüste anıt alanı inşa edildi. Anıt alanına ayrıca güçlü, uzun ömürlü ve dayanıklı çınar ağaçları dikildi.

İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci“İSTE Ailesi olarak kaybettiğimiz 4 mesai arkadaşımız ve 45 öğrencimiz adına çınar ağacı diktik.Çınar, yüceliktir sonsuzluktur. “Ulu ağaç” olarak nitelendirilen çınar evin ağacıdır. İSTE Ailesinde adınız hiçbir zaman unutulmayacak… Ömrümüz yettiğinde yerleri daima aklımızda ve kalbimizde olacak. Üniversite olarak yaşadığımız deprem felaketinde yaşamını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Acımız ortak yüreğimiz birdir.  Tüm ülkemize geçmiş olsun, milletimizin başı sağ olsun” dedi.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) düzenlenen Mezuniyet Töreni ile 2022- 2023 Eğitim Öğretim Yılında mezun olan öğrencilerini uğurladı.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) düzenlenen Mezuniyet Töreni ile 2022- 2023 Eğitim Öğretim Yılında mezun olan öğrencilerini uğurladı. Bu yıl düzenlenen mezuniyet töreninde mutluluk ve hüzün kol kolaydı.14 Temmuz Cuma günü saat 16.00 İSTE Kapalı Spor Salonunda düzenlenen Mezuniyet Törenine İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci ev sahipliği yaparken İskenderun Kaymakamı Murak Sefa Demiryürek, Belen Kaymakamı Mahmut Sami Yılmaz, İskenderun Belediye Başkanı M. Fatih Tosyalı, Sahil Güvenlik Doğu Akdeniz Grup KomutanıSG Kd. Binbaşı Onur Emir, İskenderun İlçe Jandarma Komutanı J. Binbaşı Yusuf Yıldırım, İMEAK Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Başkanı Kemal Kutlu, ODTÜ Eymir Kültür Vakfı Yöneticileri, İSTE akademik ve idari personelleri ile mezun öğrenciler ve aileleri katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende ilk olarak 6 Şubat’ta hayatını kaybeden şehitlerimiz için İSTE Hacı Mehmet Karatoyuk Camii İmamı Kuran okuyup dua etti. Ardından İSTE Ailesinden akademik, idari personel ve öğrenciler için hazırlanan alana karanfil bırakıldı. Mezuniyet Töreninde konuşan İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci “Gönül isterdi ki sizlerin bu iftihar ile dolu bu özel gününüzde, hep birlikte sizlerin mutlu ve sevinç tablosu gününüzü sonuna kadar hep birlikte yaşayabilmiş olalım.Fakat bildiğiniz üzere 6 Şubat Depremi ile şimdi sizlerle yan yana, yürek yüreğe bu mutlu güne tanıklık edecek nice öğrencilerimizi ve çalışma arkadaşlarımızı kaybettik.Depremde hayatını kaybeden öğrencilerimizi, akademik ve idari personelimizi, deprem şehitlerimizi ve tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Acılarını ilelebet yüreğimizde hissedeceğiz” diyerek sözlerine başladı. “Başarının gerçek motivasyonu vatanına, milletine, değerlerine layık birer insan olmayı yüreğinize koyduğunuz an gerçekleşecektir” diyen Rektör Depci öğrencilerine hayatlarının her döneminde iyilikler ve güzellikler diledi. “Her zaman bilimi yücelten ve bilimin ışığında kendine rota çizen birer birey olmanızı da sizlere hassaten tavsiye ediyorum” dedi. “Kendi evlatlarıma dediğim gibi Allah’ın sevgisini kaybetmek ve insanlık onurunu kaybetmek dışında hayatta hiçbir şeyden korkmayın” tavsiyesinde bulunan Rektör Depci “6 Şubat depreminde hayatlarını kaybeden ve bu sene mezun olmasını beklediğimiz ancak her daim yüreğimizin mezunları olarak anacağımız; NasserIsmanAhmed, Uğur Berdan Arslan, İkraSüme, Turgaycan Akıncı, Renim Hassi, İrem Konur, Mehmet Soydaş’ı bir kez daha saygıyla anıyorum.Sağ olun var olun.Allah’a emanet olun.Kalın sağlıcakla” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Bu yıl mezun olacak durumda olan ancak 6 Şubat Depreminde hayatını kaybeden öğrencilerden Mehmet Soydaş için diplomasını ablası Prof. Dr. Tolga Depci’den aldı. Muhammet adına diplomasını alan abla tüm öğrencileri tebrik ederek hayatlarında başarılar diledi.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) ve ODTÜ Eymir Kültür Vakfı (EKV) arasında imzalanan protokolle İskenderun Meslek Yüksekokulu yeniden inşa ediliyor. İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci’nin girişimleri ile 14 Temmuz’da imzalanan protokol ile iki etap halinde bir yıl içerisinde tamamlanacak olan İskenderun Meslek Yüksekokulu Yerleşkesinde tasarlanan toplam 10.000 m2 alanın inşası başlıyor.

Bugün imzalanan protokol çerçevesinde eğitime destek vermeyi sürdüren EKV, İSTE İskenderun Meslek Yüksekokulu Yerleşkesinde toplam 10.000 m2 alanda tasarlanan ve iki etapta yapılması planlanan destek projesinin birinci etabında; 2100 m2 kapalı alanlı makine birimi, 870 m2 kapalı alanlı Metalurji Birimi ve yaklaşık 4000 m2 çok amaçlı meydan ve kafeterya düzenlemesi ile ikinci etabında toplanan bağışlara paralel olarak 670 m2 kapalı alanlı inşaat teknolojisi birimi ile 670 m2 kapalı alanlı harita ve kadastro birimi yapılması ve İskenderun Teknik Üniversitesi’ne bedelsiz teslimi planlanmaktadır.

Eğitime ve üniversitesi İSTE’ye gönül vermiş bir Rektör olan Prof. Dr. Tolga Depci konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede “geçtiğimiz aylarda yeniden yapılanma için görüşmeler yaptığımız Eymir Kültür Vakfı ile bugün bir protokol imzaladık. Eğitimin aksamadan ve mümkün olan en kısa zamanda normale dönerek devam etmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Maliyeti bugünün değeriyle 74.144.154 TL olan projemizin 1 yıl içerisinde tamamlanması planlanıyor. Eymir Kültür Vakfı’nın çok kıymetli yöneticilerine ve bağışçılarına şahsım ve kurumum adına teşekkür ediyorum. Eğitimi iyileştirme yolunda beraber yürümekten mutluluk duyuyoruz” dedi.

1986 yılında İstanbul’daki ODTÜ Mezunları tarafından “eğitime destek” maksadıyla kurulan Eymir Kültür Vakfı (EKV), kamuya yararlı kurum statüsüne sahip. Uzun yıllardır İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği (ODTÜMİST) ile toplam 17.506 ODTÜ öğrencisine burs sağlamıştır. Bunun yanında üniversite kaynaklı bir kurum olarak EKV, diğer üniversiteler ve ihtiyaç sahibi yurttaşlara da hizmet götürmüştür. 1999 depremi sonrasında ODTÜ mezunları ve ODTÜ dostlarının büyük katkıları, yardım ve bağışlarıyla depremden zarar görenler için prefabrik konutlardan oluşan yerleşkelerin proje ve yapım çalışmalarını başarıyla tamamlayıp teslim etmiş ve bu projeyle “Birleşmiş Milletler Habitat Ödülü”nü kazanmıştır.

2011 yılında meydana gelen Van Depremi sonrasında ODTÜMİST ile birlikte yürüttükleri çalışmalar ile 520 kişilik 2 katlı öğretim ünitesi 2012 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine teslim edilmiştir. Aynı zamanda bölgede 192 kişilik iki katlı Kız Öğrenci Yurdu inşa edilmiş ve bu girişim ile üniversitenin eğitim öğretime başlamasıyla öğrencilerin şehirde kalmalarına katkı sağlanmıştır.

Hatay Büyükşehir Belediyesi, , Kadın Dernekleri Federasyonu ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortak projesi ile Hataylı Depremzedelere ücretsiz psikososyal destek hizmeti vermeye başlandı.

 

Hatay’ın 14 noktasında kurulan şiddetten arındırılmış, güvenli psikososyal destek alanlarından oluşan Mor Yerleşkelerden kadınlar, çocuklar ve yaşı nedeniyle bakıma muhtaç olan vatandaşlar faydalanırken

engelli bireylerin koşulları da iyileştirilerek en temel ihtiyaçları ücretsiz bir şekilde karşılanıyor.

 

Depremden etkilenen vatandaşların ve çocukların normal hayata adapte olmaları ve günlük hayatlarına daha sağlıklı devam edebilmeleri amacıyla oluşturulan alanda, emzirme odaları, çocuklar için aktivite alanları, çocuklar ve yetişkinler için psikososyal destek alanları yer alıyor.

 

HBB yetkilileri, ücretsiz verilen psikolojik desteklerden Hataylı tüm vatandaşların faydalanabileceğini

belirtti.

Arsuz Belediye Başkanı Dr. Asaf Güven, depremde yıkılan Uluçınar İlk ve Ortaokulu’nun yeni bina açılışına katıldı.

Vali Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Emin Bilmez, Arsuz Kaymakamı Hacı Hasan Gökpınar, Arsuz Belediye Başkanı Dr. Asaf Güven, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Öztürk, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yanmaz, Ahbap Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Levent, öğrenciler ve velileri okul açılışında hazır bulundu.

Okulun ilçeye hayırlı olmasını dileyen Başkan Asaf Güven, “Yaşadığımız büyük depremler; evimizi, işyerlerimizi, hayatlarımızı, sevdiklerimizi bizden aldı.  Bunlardan biri de çocuklarımızın eğitim yuvası olan okullarımız. Uluçınar mahallemizde bulunan ve depremde yıkılan ilk ve ortaokulumuz, Sevgili Haluk Levent’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu AHBAP Derneği tarafından yeniden inşa edildi. Daha önce de iletişime geçtik ve ilçemize çadır, gıda ve çeşitli yardımlarda bulundu. AHBAP Yönetim Kuruluna, sevgili Haluk Levent’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. ”dedi.

Çocuklarımız karnelerini alarak yaz tatiline giriyorlar. Peki biz veliler olarak onların karnelerini, iyi ve kötü notlarını nasıl karşılamalıyız? Yaz tatilini nasıl değerlendirmeliyiz? Öğrenci Koçu ve Eğitim Danışmanı Barış Balcı, öğrenci velilerine karneler ve tatil dönemi konusunda önerilerde bulundu.

Öğrenci Koçu ve Eğitim Danışmanı Barış Balcı, çocukların aldığı karnelerde anne-babaların, eğitimcilerin, çevrenin ve sistemin de katkısı olduğunu belirterek, “Bu karne hepimizin” dedi. Bir sporcunun başarısını antrenör, taraftar, hakem, saha ve zemin koşullarını göz ardı ederek skora göre değerlendirmenin yanlış olacağını kaydeden Balcı, “Öğrenciyi de sadece notlara bakarak ölçemeyiz. Süreci değerlendirmek gerekir. Sonuç ne olursa olsun; ortada gösterilen bir çaba, emek, gayret var. Bunu takdir etmeliyiz. Onlara yaklaşımımız, yaz tatili sürecini hatta bir sonraki yılı etkileyecek. Zayıf olduğu yönleri fark etmesini sağlamak, güçlü yönlerinden ilham almak gerekiyor Olumsuza odaklanarak aşırı tepki vermekten kaçınalım. Onları sadece aldıkları notlarla değerlendirmeyelim. Sevgimizi koşulsuz gösterelim” diye konuştu.

Barış Balcı, karnede olumsuz sonuçlar varsa, öğretmen ve velilerin de “Ben neyi yanlış yaptım, neyi yeterince yapamadım ki istemediğim sonuç ortaya çıktı?” diyerek kendisini sorgulaması gerektiğini ifade etti.

Önce çocuğun iyi yönlerinin görülüp bunların onure edilmesini öneren Balcı, “Başarılı olduğu alanlar, derslerle ilgili övüp takdir ederken neyi daha iyi yapabileceğini de konuşmalıyız. Direk olumsuza odaklanıp onu büyütmemek gerekiyor. Hayatı sadece rakamlarla, notlarla ölçmemeliyiz. Çabayı onaylamak çok değerli. Bizim yapıcı ve olumlu yaklaşımımız onun bir sonraki sürece hazırlamasını, yoluna daha güçlü ve motivasyonlu devam etmesini sağlar” diye konuştu.

Öğrenci Koçu ve Eğitim Danışmanı Barış Balcı, veli ve öğrencilere yaz tatilini nasıl geçirmeleri gerektiği konusunda ise şu önerilerde bulundu:

Ceza ve Ödülü Abartmayın

Ceza konusunu bazen abartabiliyoruz. Telefonunu almak, interneti kesmek, eve geliş gidiş saatlerini kısıtlamak gibi… Ceza insanlarda çok fazla davranış değişikliğine sebebiyet verdiğini düşünmüyorum. Kişiye bir şeyi sevdirmek, o konuda istekli hale getirmek bir süreç gerektiriyor, baskıyla bunu sağlamak çok zor. Ceza ödül konusunu belli bir dengede tutmamız gerekiyor. Cezayı da ödülü de abartmamalıyız.  Ne olursa olsun koşulsuz sevildiğini gösterelim. Duygusal anlamda desteğimizi göstermemiz lazım Ortada bir başarı varsa; bir yemeğe götürmek, güzel bir kıyafet almak, buna benzer şeyler yapılması çok doğal.

Zihni Canlı Tutmak Gerekiyor

 

Tabii ki öğrenci yaz döneminde daha rahat olur. Yatış kalkış saatlerinde esnek davranılır. Eğlenmeye dinlenmeye daha fazla zaman ayırır. Bununla birlikte öğrencinin yaz döneminde de; günlük okuma öğrenmeyle ilgili zihni açık tutacak bir şeyler yapmasında fayda görüyorum. Öncelikle kitap okumalı. Diğer yandan eksik olduğu alanlarda çalışmalar yapabilir. Tekrar kitapları kullanabilir. Aile bu konuda kendisine akademik anlamda destek sağlayabilir. İmkan varsa bir kursa, etüt merkezine gönderebilir.

Sınav Öğrencileri Yaz Dönemini Değerlendirmeli

Ara sınıf öğrencileri yaz döneminde daha rahat olabilir. Fakat 4. Sınıftan 5. Sınıfa geçen, 7. Sınıftan 8. Sınıfa geçen ve 12. Sınıfa geçen sınav adaylarının yaz dönemini iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Sınav süreci uzun bir maraton. . Tatil arası vermek yerine bunu uzun soluklu bir maraton olarak değerlendirip; daha planlı programlı hareket etmesi doğru olur. Belki geçen yılın tekrarlarını yapıp yıl içinde çalışacağı konuları azaltabilir,  çalışmasını sürece yayabilir. Yaz kamplarına, sınava hazırlık kurslarına, hızlı okumayla ilgili çalışmalara katılabilir. Hızlı okuma; öğrenmeyle ilgili zihni canlı tutar. Okuma, anlama, yorumlama konusunda kişiyi güçlendirir ve bir sonraki döneme daha hazır olmasına katkı sağlar.

Sanat ve Spora Zaman Ayırmalı

Öğrenciler yaz döneminde sanatsal etkinliklere, spor kursuna, enstrüman kursuna zaman ayırabilir. Bunların kişiyi disipline eden bir yönü var. Akademik anlamda da öğrencilerin başarılarına katkı sağlıyor. Yaşantısının bütününe katkı sağlıyor. Ben herkesin hayat boyu bir spor branşı, sanat ya da sanat dalıyla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kişinin düzenli spor yapması, düzenli aktivitesinin olması daha huzurlu ve mutlu olmasını sağlar.

Öğrenciler İçin İş tecrübesi Çok Değerli

Uzmanlar, insanın yaparak, yaşayarak edindiği deneyimin çok değerli olduğunu söylüyorlar.  Öğrenciler mümkünse yazın bir işte çalışmayı tecrübe etsinler. Ancak çalışmayı çocuğa zorunluluk olarak, bir cezaymış gibi sunmamak gerekiyor. Ortaokuldan sonra, öğrencilerin iş hayatıyla tanışması, birkaç haftalık da olsa çalışması onlara çok değerli bir tecrübe katıyor. Özgüven kazanıyorlar. İş hayatına uyumları daha kolay oluyor. El becerilerini geliştirmeleri, sosyal becerilerini geliştirmeleri ilerde iş hayatında onlara avantaj sağlıyor.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) ile Çelebi Hava Servisi A.Ş arasında eğitim- öğretim, araştırma ve istihdam konuları hakkında karşılıklı yetki ve sorumlulukların belirlendiği bir iş birliği protokolü imzalandı.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) ileÇelebi Hava Servisi A.Ş arasında eğitim- öğretim, araştırma ve istihdam konuları hakkında karşılıklı yetki ve sorumlulukların belirlendiği bir iş birliği protokolü imzalandı. Eğitim kalitesinin artmasına önemli katkı sağlayan unsurlardan bir tanesinin üniversite-sektör iş birliği olduğuna inanan İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) yeni bir anlaşmaya imza attı.

Çelebi Hava Servisi A.Ş ile İskenderun Teknik Üniversitesi iş birliğinde sivil havacılık sektörünün ihtiyaç duyduğu yüksek düzeyde teorik ve uygulama bilgisine sahip insan kaynağının yetiştirilmesi, öğrencilerin Çelebi bünyesinde sertifikalı eğitimlerinin almaları ve bu eğitimle başarı ile tanımlanmış olan öğrencilerin Çelebi istihdam programları dahilinde işe alımlardaöncelikli olmalarını kapsamaktadır. Ayrıca protokol kapsamında tarafların uygun görmesi dahilinde; öğrencilere Çelebi ve iştirakleri bünyesinde staj işletme mesleki eğitim uygulamaları kapsamında kontenjan sağlanması,Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim elemanlarının yer hizmetleri alanında Çelebi süreç ve olanakları dahilinde eğitim vermesi gibi uygulamalarda yer alıyor.

Bu programın uygulandığı nadir üniversiteler arasında yer aldıklarını belirten İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, “Üniversitemiz eğitimde kaliteyi yükseltmeye ve öğrencilerine istihdam imkânı sunmaya devam ediyor. Bilime, topluma ve bulunduğu çevresine önemli katma değer sağlayan İskenderun Teknik Üniversitesi öğrencilerine kaliteli eğitimin yanında güzel bir gelecek kazanmaları adına da destek olmaktadır. Öğrenim gören öğrencilerimiz teorik ve beceri eğitimlerini, İşletmede Mesleki Programı ile geliştirme imkânı bulmaktadır. Bu kapsamda her sektörden birçok işletme ile iş birliği sağlamış durumdayız. İş birliği sayımızı artırmak için diğer pek çok firma ile de görüşmelere devam ediyoruz. İSTE’yi daha ileriye taşımak görevimiz. Bu bağlamda öğrencilerimize bu imkânı sağlayan Çelebi Hava Servisi’nin kıymetli yöneticilerine ve çalışanlarına çok teşekkür ederiz” diye konuştu.

İSTE ile Çelebi Hava Servisi arasında geçtiğimiz yıl imzalananprotokol kapsamında İskenderun Teknik Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Havacılık Yönetimi Bölümünde eğitim gören 21 öğrenci İstanbul Havalimanı, Antalya Havalimanı, Ankara Esenboğa Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Kayseri Havalimanı, Samsun Çarşamba Havalimanı, Trabzon Havalimanı, Van Ferit Melen Havalimanı ve Hakkari Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı’nda uygulamalı eğitime devam ediyor. Program sonunda ise öğrencilerin istihdam edilme süreci başlayacak.

İskenderun Eğitim-Sen Eğitim- Öğretim kurumları olan okullara vaiz, imam-hatip ve kuran kursu öğreticileri atanmasına tepki gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) adıyla başlattığı ve İzmir ile Eskişehir’de protokol ile uygulamaya soktuğu okullara vaiz, imam-hatip ve kuran kursu öğreticileri atanmasına tepki gösteren İskenderun Eğitim- Sen şubesi yöneticileri İskenderun Sağlıklı Yaşam Parkı önünde bugün gerçekleştirdikleri basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal’ın yaptığı basın açıklaması sırasında topluluk tarafından “Okullarımıza, çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz” pankartı ile “Bilimsel laik eğitim istiyoruz”, ve “ÇEDES Projesine hayır” yazılı dövizler açıldı.

Yapılan basın açıklamasında ise; Türkiye’de eğitim sistemini siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kural ve referanslara göre biçimlendirme isteği yetkili konumlardaki kişiler tarafından sıklıkla ifade edilmiştir, çeşitli uygulamalarla bu istek yaşama geçirilmiştir. Son yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmıştır. Bu ortak projeler üzerinden eğitimi dinselleşme süreci hızlandırılmış, doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar hayata geçirilmiştir.

 

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında bir süredirülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır.

ÇEDES Projesinin amacı “Öğrencilerimizin millî, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan, geliştiren ve kendi yaşantılarında inşa eden fertler olmalarına, çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlamak” olarak ifade edilmektedir. Dini ve manevi değerleri merkeze alan ÇEDES Projesi, etkin bileşeni din referanslı kurumlar olması nedeniyle laik-bilimsel eğitim anlayışına ve eğitim bilimlerine aykırı bir çerçevede hazırlanmış ve uygulanmaya başlamıştır. Bu proje kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı hem programa katkı sağlayan hem de “temsilci öğretmen” kanalıyla öğrencileri bulan ve kamu mekânlarını kullandıran kurumlar olarak işlev görmektedir.

 

Öğrencilere milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizin benimsetilmesi amacıyla tüm lise, ortaokul, ilkokul ve anaokulları ile il merkezi ve ilçelerde bulunan tüm cami ve Kur’an kursları”nıkapsayan proje, Milli Eğitim Müdürlükleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il müftülükleri aracılığıyla okullara öğrencilerin sözde ‘manevi gelişimini desteklemek’ amacıyla‘manevi danışman’ görevlendirmelerinin önünü açmaktadır. Bu bağlamda pedagojik eğitimi bulunmayan vaiz, imam hatip, Kur’an kursu öğreticileri, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere çeşitli illerde görevlendirilmeye başlanmıştır. Protokolde ifade edildiği biçimiyle, “öğrencilerin moral ve motivasyonlarını artırıcı rehberlik hizmetlerinde bulunan”  ‘manevi danışman’lara atfedilen kimi işlevler dört yıllık eğitim fakültesi mezunu psikolojik danışmanlarla, zaten yıllardır sürdürülmektedir.

 

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. Maddesine göre “Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.” ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir.

 

 

Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekmektedir. Ancak MEB, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda “tek din, tek mezhep” yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev edinmiştir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri’ benimsemiş insanlardan oluşmamaktadır. Laiklik anlayışı gereği farklı, inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması doğru bir uygulama olmadığı gibi, farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılıktır.

 

Eğitim kurumlarının herhangi bir şekilde dini içerikli proje ve etkinliklerin mekânı haline getirilmesinin okullara ve eğitim sistemine olumlu anlamda en küçük bir katkısının olmadığı açıktır.Okullarımız, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken, hiçbir öğrencinin inancı ya da felsefi düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı kurumlar olmak zorundadır. Öğrencilerin inancı ya da kimliği nedeniyle ötekileştirilmesine ve ayrımcı uygulamalarla karşı karşıya kalmasına neden olacak her türlü girişime son verilmelidir.

 

Laikliğin varlığı, din ve mezhep farklılıkları üzerinden farklı inançtan ve mezhepten insanların birbiriyle çatışmalarına son vermek, her inancın kendisiyle ve diğer inançlarla eşit haklar temelinde ilişki kurmasını güvence altına almak açısından önemlidir. Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda “eşit yurttaş” olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, üniversitede, işyerinde, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenlemedir.

 

Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.

 

Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez!Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.

 

Aşağıda isimlerini belirttiğimiz kurumlarımız olarak okulları dini referanslı faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için yürüttüğümüz mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz. “ ifadelerine yer verildi.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) 2022-2023 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni, Yaz Okulu ve 2023- 2024 Güz Dönemine ilişkin merak edilen soruların yanıtlarını İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci verdi.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) 2022-2023 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni, Yaz Okulu ve 2023- 2024 Güz Dönemine ilişkin merak edilen soruların yanıtlarını İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci verdi. Rektör Depci’nin konulara ilişkin açıklaması ise şöyle:

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) 2022-2023 Öğretim Yılı mezuniyet törenini burukta olsa öğrencilerimizin bu sevinci tatmaları amacıyla mezuniyetle ilgili çalışmalarını hızlandırmıştır. Zorlu bir süreçten geçen 2022-2023 Akademik Yılı mezunlarımızın geride bırakacakları üniversite yaşamı için mezuniyet sevincini yaşayabilmeleri amacıyla, mezuniyet töreni için sizlerden talepler almış anket dolduran öğrencilerimizin%88’i tören isteklerini iletmiştir. Bu konuda çalışmalarımız hızlandırılmıştır.

Sizlerden gelen yaz okuluna ilişkin talepleri geçekleştirmek için çalışmalarımızı ve gerekli girişimleri yaptık. İlerleyen zamanda bilgi vereceğiz.

Asrın felaketi olarak adlandırılan depremler sonrasında; İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci’nin gayretleri neticesinde öğrencilerimizin eğitimlerini, nitelikten ödün vermeden mümkün olan en etkin, verimli ve kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmelerini sağlamak ve herhangi bir mağduriyet yaşamaması için gerekli tedbirleri ivedilikle alarak 02 Ekim 2023 tarihi itibariyle; Üniversitemiz tüm programlarında 2023-2024 Öğretim Yılı Güz yarıyılında yüz yüze eğitime geçmek için çalışmalarımız devam etmektedir. Konaklama sıkıntılarını çözümüne ilişkin T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Çözülmesi halinde eğitim-öğretime dair çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir.

Kahramanmaraş merkezli depremler, Hatay’da dahil olmak üzere 11 ili ve İskenderun ilçemizi doğrudan etkileyerek büyük tahribatlara yol açmıştır. Halkımızın son derece üzgün, devletimizin tüm birimleri ile sahada olduğu bu dönemde, Üniversitemizde depremin ilk anından itibaren öğrencilerine, personellerine ve bölge halkına kapılarını açarak Üniversitenin bütün imkanlarını seferber etmiş; arama kurtarma çalışmaları, konaklama, yemek ikramları, gelen yardımların dağıtılması, lojistik destek sağlanması gibi birçok konuda devletin diğer kurumlarıyla işbirliği içerisinde hareket etmiştir. Halen bu çalışmalara desteğini sürdürmektedir.

Üniversite olarak yaşadığımız deprem felaketinde yaşamını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Üniversite-Sanayi-Kamu-Toplum işbirliği çerçevesinde şehre, bölgeye ve ülkemize katkı sunmaya çalışan Üniversitemiz; tüm imkanlarıyla, deprem sonrasında da yaralarımızın sarılması ve şehrin yeniden yapılanması için devletimizin tüm birimleri ile koordineli çalışarak desteğini sürdürmeye devam edecektir. Birlikte yaşadığımız bu felaketten el ele vererek yine birlikte ayağa kalkacağız. Acımız ortak yüreğimiz birdir. Tüm ülkemize geçmiş olsun, milletimizin başı sağ olsun.

ÇOCUKLAR ÇADIR VE KONTEYNER KENTLERDEN ETÜT MERKEZİNE GETİRİLİYOR

Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından geleceğin teminatı olan çocukların eğitimine katkı sağlamak amacıyla oluşturulan Destek Eğitim Merkezi‘nde depremzede 185 çocuğa eğitim veriliyor.

HBB Kültür ve Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından Antakya EXPO alanında oluşturulan “Destek Eğitim Merkezi” 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi sonrası eğitimleri yarıda kalan ve sağlıklı çalışma alanı bulunmayan depremzede çocuklara el uzattı. Merkezde matematikten İngilizceye alanında uzman öğretmenler tarafından yürütülen eğitim çalışmalarında çocuklar, birebir etüt çalışmaları, soru çözümleri, deneme sınavları ve online eğitimlerden faydalanabiliyor.

Yaşadıkları çadır veya konteyner kentlerden servisle alınan çocuklardan 67’si Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı hazırlıklarını tamamlayarak geçtiğimiz Pazar günü düzenlenen sınavda ter döktü. 62 öğrenci ise 17-18 Haziran günü düzenlenecek olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) hazırlıklarını sürdürüyor. Ayrıca merkezde 56 ara sınıf öğrencisinin de eğitimleri devam ediyor.

BAŞKAN SAVAŞ’TAN ÖĞRENCİLERE ÇİFTE MÜJDE

Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Savaş, EXPO alanında oluşturulan Destek Eğitim Merkezi’ni ziyaret etti.

Merkezi ziyaret ederek çocuklara moral veren Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, öğrencilere iki de müjde verdi.

Başkan Savaş, Destek Eğitim Merkezi tarafından düzenlenecek olan deneme sınavında başarılı olan öğrencilerin Kuşadası ve Antalya’da bulunan kamplarda tatile gönderileceği ve yine deneme sınavında başarılı olan öğrencilere Ankara’da bulunan bir sivil toplum örgütü tarafından hibe edilen tabletlerin hediye edileceği müjdesini verdi.

Çocuklara yönelik yaptığı motivasyon konuşmasında “şimdi iki tane amacınız oldu ama asıl amacınızı unutmayın” diyen Savaş, “ Esas amacınız iyi bir liseye, iyi bir üniversiteye yerleşmek olsun. İnşallah arzu ettiğiniz yerleri kazanırsınız. Ama kazanmak için de çalışıp azmetmek lazım. Stresi ve kaygıyı kapı da bırakıp sınava öyle girmelisiniz. Stresi ve kaygıyı kapıda bırakamazsanız zarar görürsünüz. Konsantrasyon ve sonucunuz istediğiniz gibi olmayabilir. Hepinize başarılar diliyorum” dedi.